Göz Tansiyonu Hastalığı Glokom Tedavisi

Göz küresi amacıyladeki basıncın yükselmesine ve buna bağlı bozuklukların bulunmasına glokom denir. Göz küresi esnek bir yapıda olmadığından bilhassa içi sıvı ile dolu bulunan ön kamaranın hacminin artması, göz içi basıncını direk doğruya etkiler. Oluş sebeplerine göre kolay glokom, dar açılı glokom, ikincil glokom ve doğuştan glokom olmak üzere dört tür glokom vardır. Basit glokom genelde 40 yaşın üstündekilerde kalıtımsal bir hastalık olarak görülür. Başlangıçta tek taraflıdır ve uzun yıl­lar çok bir şikâyete yol açmaz. Sonraları görüş azalır. Göz dibi muayenesinde papillada çukurlaşma ve atrofi vardır. Tedavi edilmezlerse optik sinir atrofisi sonuou bu kimseler kör olabilirler.

Teşhis amacıyla uygulanan muayenede iris ile kor­nea arasındaki açının açık bulunduğu görü­lür. Sohlemm kanalı skleroze olup tıkan­mış, kamara sıvısının dışarı çıkışı güçleşti­ğinden göz içi basındı 25-40 mm Hg. ye yükselmiştir. Sıvının dışarı akışını kolayleştirecek ilaç­lar (Pilokarpin, Eserine) ya da kamara sı­vısının debisini azaltacak ilaçlar (Diamox) kullanılır. Tıbbi tedavi ile düşürülemeyem basınç fistülizan ameliyatlarla düşürülmeye çalışılır. Dar açılı glokomda yapı itibariyle iris ile kornea arasındaki açı 20° den ufak olmasından fizyolojik şartlarda ya da birtakım ilaçların tesiri ile ani olarak kapanabilir.

Hasta, akut glokom da denilen bu durum­da kuvvetli baş ve göz ağrısından şikâyet­çidir. Bu arada mide bulantısı ve kusma da olabilir. Görme azalır, ışıklar çevresinde renkli halkalar görme olarak şikâyetler tipiktir. Göz içi basıncı 70-80 mm Hg. ye kadar yükselebilir. Konjonktivalarda derin kanlanma, kornealarda bulanıklık vardır. Tedavide pilokorpin kullanılır. Yarar sağ­lanamazsa, hemen ameliyat edilmelidir. İkincil glokom denen hastalık bir göz has­talığı neticesi ya da birtakım ilaçlardan sonra ortaya gelir. Ayrıoa travmalardan sonra da oluşabilir.

Doğuştan glokoma büftalmi denir. Çocuk­larda ışıktan kaçma ve göz yaşarması şek­lindeki belirtilerle anlaşılabilir. Tıbbi teda­vi fayda sağlamaz, ameliyat edilmesi ge­rekir.